Zamansız bir aşk öyküsü bitti kalbimde. Kalbim kan ağlarken gözlerim hayata ağlıyor sessiz çığlıklar içinde. Bir senin gülüşünle gelirim kendime, büyülü gözlerinle ölürüm sevginde.

Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken, dilek tutmadım ilk defa. Sadece teşekkür ettim tanrıya, bu gece yanımda olduğun için.

Sözün yeter bana. Gülmem için gözlerin yeter bana, aşkın büyüsüne kapılmam için. Öyle zayıf kalmışım ki, düşerken tuttun beni, sevginle hayata döndürdün yüreğimi biriciğim.

Bir şiir bahçesi olmak isterim kalbinde. Her şiirimde sen ol, her kafiyede senin adın olsun. Sen sadece benim büyülü sözlerim ol, sen sadece benim ol sevgilim.

Yazı beklerken kışları yaşadım. İçimde ilkbaharı beklerken hep sonbaharları yaşadı bedenim. Şimdi seni bekliyorum. Gel, yeniden içimdeki dünya dönsün süresizce.

Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi, her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim.

Hayata niye geldim diye düşünmeye başlamıştım. 21’imden sonra seninle tanışınca anladım dünyaya geliş sebebimi.

Rüzgarın kemanını çaldığı ve damlaların pencerene vurduğu bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun ve keşke dediğin tüm güzellikler senin olsun.

Bir rüya değilsin sen benim için. Yalan olan dünyada tek gerçeksin içimde. Sen teksin kalbimde bu can seninle, sen de kalbimde yaşa ölümüne biriciğim.

Ne insanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler, hepsi göklerdeydi parlıyordu ama ben seni, güneşi seçtim ve bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim.

Yeter ki taşımayı bil. Ben sana bir değil bin güzel anlam da yüklerim.

Yarım kalan kalbimi tamamladın, hayata yeniden başlattın beni. Sakın durdurma bu büyülü hayatı, yaşamak istiyorum yaşamın içinde. Sadece sen ol istiyorum bir tanem tek gerçeğim.

Dünyada iki gül olsun; biri kırmızı, biri beyaz. Sen beni unutursan kırmızı gül solsun, ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun.

Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, gözlerin zamanla takılırsa uzaklara, hele kulakların zamansız deli gibi çınlarsa, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir.

Benim sana olan aşkım sağır bir ressamın, kristal bir yüzeye düşen gülün sesini çizdiği zaman biter.

Gözlerine gözleriyle göz koyanın, gözlerini gözlerimle oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.

Yanağına düşen bir kar tanesi eriyip dudaklarına ulaştığı zaman ve bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde, yüzünü rüzgara dön yeter, o benim işte!

Hani kitap okurken bir sayfada bir cümle geçer de açıp açıp okursun ya işte sende benim o takılı kaldığım cümlemsin.

Sözün yeter bana. Gülmem için gözlerin yeter bana, aşkın büyüsüne kapılmam için. Öyle zayıf kalmışım ki, düşerken tuttun beni, sevginle hayata döndürdün yüreğimi biriciğim.

Sen bana aitsin. Bazı şeyler başka şeylere aittir. Mesela tuz denize, kuş gökyüzüne, savaş emperyalizme, sen bana.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Ben sevdiğim kitapları karakterleri özlerim diye yavaş yavaş okuyan biriyim. Sen beni özler misin diyorsun.

Sevmek insanın erişebileceği en yüksek mertebedir.

‘Saye’ farsça da gölge demekmiş. ‘Sayende mutlu olmak istiyorum.’

Bana aşık mısın dedim. ‘Bu basitleştirilmiş kelimeye bu kadar duygumu yükleyemem ben’ dedi. Aşktan daha güzel bir şey varmış. Anladım.

Omuzuna yattığında dünyayı unuttuğun biri varsa, gerisini boşver.

Tamam dünyayı değil belki ama; dünyamı değiştirebilirsin.

Sevmeyeyim sevmeyeyim diyorum sonra gülüşünü görüyorum, ben yine aşık, ben yine hapı yutmuş.

Bazen tek ihtiyacımız ‘Seninle konuşmak iyi geldi’ diyebileceğimiz birisi…

Benim sevdam ulu çam gibidir; Ne güzde yaprak döker, ne kışta boyun büker.

Sizin sevginiz ayakta baslar yatakta biter; Bizim sevgimiz yürekte başlar mezarda biter.

Ve ölmekse sevda dediğin, ben hiç bir intiharı senin kadar sevmedim sevgilim.

Ne iş yapıyorsun dedi, hamalım dedim? Nasıl yani dedi! Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Neyim olursan ol, hayal kırıklığım olma! Orası çok kalabalık, bulamam seni!

Elini tutamazsın belki ama yüreğine dokunursun.

Bir gece daha… Umarım bu gece de hayallerimi sen süslersin.

Makyajı yoktu ama; gülüşü vardı.

Öyle bir güzele vurgunum ki, güzelliğinin zekatını verse, yeryüzünde çirkin kalmaz.

Şayet çok sevmek israftan sayılırsa; bana cennet yüzü haram!

Hani sen gittin, ya bir damla kanım akmadan ölmeyi öğrendim.

Ey yar! ‘Sen’ yüreğime mum olduktan sonra, hangi karanlık söndürebilir ki içimdeki ‘seni!’

Siyah asfaltlara inat, kar beyaz hayaller seriyorum yoluna.

Yaşamak değil benimkisi, kuru gürültüler içinde geçen bir zaman benim hayatım. Ne aşk kaldı ne sevgi içimde. Bir büyü bekliyorum gelsin beni bulsun diye..

Yalan söylemeyi beceremem aslında ama kime ‘İyiyim’ dediysem inandırmışımdır.