Herkes bugünü aynı anda уaşar ama herkesin karanlığı farklıdır.
Başladığın cümleуi kendin bitiremezsen noktayı da gelir bir başkası koyar.
Yalnız seni sevenleri sevmek, sevgi değil, takastır.
En iğrenç yalanlar, gözyaşı şekline girendir.
Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil. Fikirlerime karşı verdiğim hiçbir söz yoktur: Onları ister değiştirir, ister korurum…
Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlayabilirsin. Fakat biri sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
Küçük kapılardan girmeye çalışanlar, eğilmeye mecbur olurlar.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
Kan bağı olanlar değil, gönül bağı olanlar anlaşabilir.
Cahil her devirde ve her diyarda ateş ve ışığı birbirine karıştırmıştır: Kendisini yakanı güneş sanır.
Kartalın beğenmediğini kargalar kapışırlar.
Acı verici yaralar onlardır ki, içlerinden kan değil, gözyaşı akar.
Sen inanmaktan vazgeçme, gün gelir duan kabul olur.
İnsan yükseğe çıktıkça, pantolonundaki yamanın görünme ihtimali artar.
Fikir vardır ki meseleleri su gibi sessiz çözer; fikir de vardır ki değirmen gibi gürültüyle ezer.
Aşk, kalbimizin saygısız misafiridir: Bize sormadan gelir; bize sormadan gider.
Sözümüz er-geç özümüze benzer.
En vefalı dostumuz, gölgemizdir: O da yoldaşlık etmek için güneşli hava bekler…
Eşeği mektep müdürü yapan, dersliklerin ahıra döndüğünden şikayet etmemelidir.
Horoz çok ötünce sabah geç olur. Evet, ama horozlar susup da tavuklar öterse, sabah hiç olmaz!
Çok para ile aldığın her şeyi değerli sanma. Pahalı başka, kıymetli başkadır.
Hayatın ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel yaşandığı önemlidir.
Ve… Sevdiğinin değerini anlarsın… Belki gidince, belki ölünce… Velhasıl; iş işten geçince!
Fikir uğradığı beynin değil, çıktığı dilin malıdır.
“Boş mide haykırır” derler. Biz de ilave edelim: Dolu ağızların sesi çıkmaz…
Tenimizin rengi, inancımızın rengi ne olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır.
Hayatta dost gibi düşman da bir kuvvettir. Dostum olamayacaksan düşmanım ol!
Siyaset dünyasında insaf bir hırsız feneridir. Ne tarafı dilerse, orayı aydınlatır.
Karga ne kadar adını değiştirse, sesinden tanınır.
Gerçek şükran, dudaklardan çıkmadan önce gözlerde okunur.
Bir aşkın açtığı yaraya ancak yeni bir aşk merhem olur.
En güzel ve eşsiz parfüm “insanın güven” kokusudur.
Biraz araştırırsanız, elmas da kömürdür.
Akarsu, ne güzel hayat dersidir: Küçük engellerin üzerinde köpürür; büyüklerin yanından sessizce geçiverir…
Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler…
Kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur…
Dini yaşatan bilhassa ölümdür. Ölüme çare bulunmadıkça din ölmez.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.
Bir adamın fikirlerini sözleri değil, hayatı gösterir.
Çevresine karşı kin besleyen adam, etrafına ateş dizilmiş akrebe benzer. Er-geç kendi zehri kendisini öldürecektir.
Dimdik ve dosdoğru yürü! Hiç olmazsa boyundan kısa görünmezsin…
Derece derece gelişmeyi gözetmek, her hususta lazımdır: Aydınlık bile karşınıza birdenbire çıkarsa, karanlıkta gördüklerinizi de göremez olursunuz.
Nezaket ister iskarpin giysin, ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz.
Söz ne kadar hararetli olsa, ancak çabuk tutuşan ve hemen sönen bir saman ateşi yapabilir. Kalpten kalbe sıçrayan kıvılcımlardır ki sosyal yangınlara sebep olur.
Akıllılar meclisinde boş sözün en belirgin alameti, meclise sükut getirmedir.
Çok kere muhatabımızı dinlerken neyi açıkladığını değil, içinde neyi gizlemek istediğini düşünürüz…
Her şeye gülmek delilik, hiçbir şeye gülmemek de akılsızlıktır.
Düşmanlar hayat salçasının tuzu biberidir.
Belki de insanlar gecenin karanlığına gömüyordur kötü anılarını.
Düşünceli olmak bazı insanların tabiatında yok. Üstelemeyin.
Her şeyden en ufak bir harekette soğuyorum artık. Hemen kestirip atıyorum. Tahammülümü bu kadar yitirmiş olmama şaşkınım.
Birlikte her şeyi yenip, birbirimize yenilmişiz. Bu kazanmak değil de azalmak gibi.
Sana yazmıyor çünkü yazışırken çok keyif aldığı başkası var.
Sesini duymadan güne başlayamaz, akşam edemezdik belki de ama bak şimdi aylar geçmiş üstünden tek kelime duymayalı. Nasıl da alışmak zorunda bırakıldık ama..
Haklı olmak yerine, mutlu olmak isterdim.
Mum kadar ışığın yoktu, güneş yerine koyduk sende haklısın.
Kişinin kalitesini kendisinin belirlemesi muazzam bir adalet.
İnandığım doğrular değişmedi, inandığım insanlar değişti sadece.
Saçınızın ucu bile kırılsa kendine dert edecek adamları sevin. Merhamet bir adama yakışan en güzel şeydir.
Erkek adamın çevresi çok kadını tek olur.
Ben senin çabasızlığına kırgınım.
Nefesi bitene kadar sevmeli insan, hevesi bitene kadar değil.