Kadim Dünya’nın en gizemli dini yapılarından biri olan Stonehenge’in sırları aydınlanmaya başlıyor. 2005’te bulunan ”Kehribar Kolyeli Genç”in kemiklerinin analizinden Akdenizli olduğu sonucuna varıldı. Yerel bir yapı olmanın ötesinde denizötesi bir gelinen bir merkez olduğu anlaşılıyor. Salisbury Düzlüğü’ndeki Neolitik Çağ’dan kalma yapı hakkında halen bir çok meçhul var. Uzun yıllar üzerine pekçok fikir yürütülen, araştırma yapılan, kadim efsanelerden uzaylılar yaptı fantezilerine kadar konu olan fakat henüz nasıl yapıldığı bile tespit edilemeyen; Yaz Gün Dönümleri’nin tan vaktini kusursuz biçimde gösteren, modern astroloji ve matematik, geometri kesinliklerine sahip Stonehange’in dini tören merkezi olduğu yakın dönemde anlaşılmıştı.
Yine de bilgiler çok sınırlı; Neolitik Çağ’da blok taşların nasıl yontulduğu, nasıl oraya taşındığı ve kusursuz bir astroloji, matematik, geometri bilgisiyle düzenlendiği anlaşılmış değil.
Üstelik son arkeolojik bulgular, burasının bir büyük kompleksin merkezi olduğunu gösteriyor. Birkaç haç yolu ve mezarlık alanları, burada yılın belli dönemlerinde geçici yerleşim alanları yapılıp topluca kalındığını gösteren kanıtlar bulundu.
Salisbury Düzlüğü’nün yakındaki İrlanda’da yaklaşık olarak aynı zamanlarda inşa edilen Newgrange 21 Aralık Kış Dönencesi’ndeki Gündoğumu’na bakar.
Diğer yandan Gökbilimci Sir Fred Hoyle, işaret taşlarının dış halka etrafında hareket ettirilmesiyle Stonehenge’in tutulmaların önceden tahmin etmek amacıyla kullanılabileceğini ispatlamıştır.
Kelt Rahipleri Druidler tarafından da kullanıldığı bilinen yapı, keskiyle yontulmuş, düzgünleştirilmiş dik 30 taş ve kavisli hale getirilerek dik duran taşların üzerine yerleştirilen lento-kiriş taşlarıyla yapılan bir çemberdir.
Tarihin karanlıkta kalan bir diğer sırrı ise Stonehenge’in bir benzerinin Rusya’da Baqşay’da olmasıdır. 1956’da keşfedilen yapının arkeolojik kazılarına 2004’te başlandı.
de bulunan bazı kemiklerin buraya Akdeniz’den gelen bir gence ait olduğu belirlendi.
KEHRİBAR KOLYELİ GENÇ AKDENİZLİ
Arkeologlar 2005 yılında kalıntıları bulunan 14–15 yaşlarında 3550 yıl önce ölen gencin İngiltere’den daha sıcak bir iklimde büyüdüğü ve büyük olasılıkla İspanya, Fransa ya da İtalya’dan geldiği ortaya çıkardı.
Arkeologlar, o dönemde atların binek hayvanı olarak kullanılıp kullanılmadığından emin değil. Dolayısıyla o günlerde, böyle bir yolculuğun yapılmış olması bile önemli bir bulgu olarak kabul ediliyor.
Ancak üzerindeki kehribar kolyeden varlıklı bir aileden geldiği sonucuna varılan genç, bu bölgeye gelen ilk ”turist” değil. Daha önce de yine aynı yörede bulunan kalıntıların başka bir yerden gelen bir kişiye ait olduğu tespit edilmişti.
Arkeoloji çevrelerinde Kehribar Kolyeli Genç, olarak bilinen cesetin Akdeniz’den geldiği dişlerinde yapılan inceleme sonucu anlaşıldı. Dişlerin minesi, çocukların doğduğu ilk yıllarda oluşuyor ve içindeki kimyasal maddeler çocuğun nerede yetiştiği konusunda önemli bir ipucu oluşturuyor.
Diş ve kemiklerdeki oksijenin çoğu içme suyundan geliyor. Sıcak iklimlerde kar ve yağmurdan elde edilen içme suyunda, ağır oksijen oranı, hafif oksijenden daha fazla. Her bölgede bulunan kayalardaki stronsiyum oranı da farklı. Bu nedenle dişlerdeki stronsiyum izotopu oranı da önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.
Bu iki gösterge karşılaştırılarak dişlerden bir kişinin nerede yetiştiği konusunda iyi bir fikir elde edilebiliyor. Kehribar Kolyeli Genç’in ziyareti Stonehenge’in Bronz Çağı’nda da önemli bir yer olduğuna işaret ediyor.